30 Temmuz 2009 Perşembe

Papatya..

Papatya Falının Hikayesi
Günlerden birgün küçük bir tırtıl gözlerini hayata açmış.

Doğal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış.Ne bulursa yemiş bir süre sonra yeterince büyüdüğünde kendine güvenli bir yer bulup bir koza örmeye başlamış.

Bu kozanın içinde geçirdiği uzun sürenin sonunda rengarek kanatlı bir kelebek olup çıkmış.

Minik kelebek uçabiliyor olmanın verdiği mutlulukla uçmaya başlamış.Dağlar tepeler aşmış ormanın her yerini dolaşmış derken vadiye gelmiş.Rengarek çiçeklerin bulunduğu bir vadiye.

Etrafına şaşkın şaşkın bakarken vadinin öbür ucunda bir papatya görmüş.

Bir anda afallamış ne düşüneceğini ne yapacağını bilememiş.Ne muhteşem bir çiçek diye geçirmiş içinden, vakit kaybetmeden yüzlerce renkli hoş kokulu çiçeğin üzerinden geçip doğruca papatyanın yanında almış soluğu.

-Merhaba papatya,sizi uzaktan gördüm ve yanınıza gelmek istedim.

Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna

-Merhaba demiş. Bende zaten yanlızlıktan sıkılmıştım.

Ve konuşmaya başlamışlar.

Kelebek ona hayat hikayesini nerede dünyaya geldiğini geçtiği ormanı tepeleri anlatmış.

Papatyada ona kendinden bahsetmiş.

Birbirlerinden gerçekten hoşlanmışlar.

Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını seyretmişler. Gündüz olunca kelebek kanatları ile papatyayı güneşin yakıcı ışınlarından korumuş.

Minik kelebek papatyayı çok sevmişti. O kadar çok sevmişti ki bir türlü onun yanından ayrılmamış, papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş.

Ama cesaret edipte bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü, onu kırmaktan incitmekten kaybetmekten korkmuş.

Papatya da kelebeği çok sevmiş, ama bir türlü oda sevgisini söyleyememiş.

Duygularının karşılığı olmayacağından bu yüzden kelebeği kaybedeceğinden korkmuş.Böylece

iki sevgili yan yana ama sevgilerini paylaşmadan sürekli sohbet etmişler.

Böylece saatler saatleri kovalamış. Günler geçipte kelebek artık zamanı kalmadığını gücünün

tükendiğini anlayınca papatyaya dönmüş ve "üzgünüm ama senden ayrılmam gerekecek"demiş.

Papatya buna bir anlam verememiş.

"Neden"demiş.

"Yoksa yanımda mutsuzmusun?"

"Hayır" demiş kelebek

"Bilakis sen benim hayatıma anlam kattın fakat biz kelebeklerin ömrü sadece üç gündür. Ve

bende ömrümü tamamladım. Artık kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim."

Papatya bu duruma çok üzülmüş. Ama yapacak birşey yokmuş zaten kelebek artık hiç gücünün

kalmadığını, daha fazla tutunamayacağını fark ettiğinde son bir gayretle papatyaya "Seni Seviyorum"

diyebilmiş ancak.

Papatya donakalmış. Sadece "ben de" diyebilmiş kelebeğin arkasından. Ardındanda gözyaşlarına

boğulmuş içinden"keşke onun da beni sevdiğini bilseydim,

keşke ona sevdiğimi söyleyebilseydim." diye geçirmiş.

Papatya sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin acısına dayanamamış.

Bir süre sonra yaprakları önce solmuş, sonra da dökülmeye başlamış.Her düşen yaprakta papatya içinden "seviyormuş" diye geçirmiş.

İşte o günden beri, bunu bilen aşıklar, sevgililerine sormadıklarını hep papatyalara sormuşlar.



Seviyor mu?



Sevmiyor mu? diye.....



SEVDİĞİNİZE, SEVGİNİZİ SÖYLEMEKTE GEÇ KALMAYIN.......


Read more »

19 Temmuz 2009 Pazar

miraç...


Miraç Kandiliniz Kutlu Olsun .... Dualarımız kabul olsun

Read more »

15 Temmuz 2009 Çarşamba

elhamra...


İslam mimarisinin ulaşabileceği yüksek noktalardan biri olarak bugünlere ulaşmış bir şahit olan Elhamra Sarayı'nın temeli 1232 yılında, Gırnata Emirliği yani Beni Ahmer (Nasiriler) devletini kuran 1. Muhammed (Muhammed bin Ahmer) zamanında atılmıştır. Saray, aynı sülaleden gelen çeşitli hükümdarlar (3. Ebu Abdullah Muhammed, 1. Ebul Haccac Yusuf, 5. Muhammed) tarafından yapılan ilavelerle genişletilmiştir.


Read more »

14 Temmuz 2009 Salı

salepli dondurma



ilk kez evde dondurma yapayım dedim genelde hazır alırım :) ama tadı güzel oldu ...


ikram edilecek kişi sayısı farklı olacağı için miktar belirtmeyecem ama sütü en az 1 lt.
kullanmanızı tavsiye ediyorum...


malzemeler

süt
salep
vanilya
tozşeker


süslemek için çilek sosu


Sütün içerisine tozşekeri koyup kaynayıncaya kadar karıştırın vanilya ve salebide ekledikten sonra kıvamı yoğunlaşıncaya kadar karıştırın ,( damak zevkine göre soğukken içine çikolata parçacıklarıda atabilirsiniz ) ve bir taşım daha kaynattıktan sonra soğumaya bırakın , 1 gün dondurucuda beklettikten sonra servise hazırdır . Servis yaparken zevke göre çikolata veya çilek sosu kullanabilirsiniz .

Afiyet olsun

Read more »

12 Temmuz 2009 Pazar

besmele...

Read more »

oltu taşı



Oltu taşı,Ülkemiz'de Erzurum'un Oltu ilçesinin kuzeydoğu kesiminden çıkarılmakta olan yarı değerli bir taştır.Oltu taşının diğer bir adıda Karakehribardır. Oltu taşı siyah, koyu kahve, sarı, nadiren de gri-yeşilimsi olabir. Bu maden esasında bir karbon bileşenidir, siyah renkli, kolay işlenebilen, bu nedenle de takı ve ziynet eşyası yapımında kullanılır. Genelde bayan takıları ve tesbih üretiminde önemli bir yere sahiptir












Read more »

11 Temmuz 2009 Cumartesi

Tac Mahal




Tac Mahal, Hindistan Türk İmparatorluğu'nun Timuroğulları hanedanının 5. hükümdarı Şah Cihan (1593-1666) tarafından, o zamanki imparatorluğun başkenti olan Delhi’nin 193 km güneyinde bulunan Agra şehrinde, Yamuna Nehri'nin kıyısında yaptırılmıştır. Dünyada aşk için dikilmiş en büyük ve en güzel anıt olarak kabul edilen bu anıt-mezar, Şah Cihan'ın büyük bir aşkla sevdiği eşi Ercümend Banu'nun (Mümtaz Banu) 1631’de 14. çocuğunu dünyaya getirirken vefatı üzerine, onun hatırasına yaptırılmıştır. Şah Cihan eşi Mümtaz’la 18 yıldır evliydi. Mümtaz Banu vefat ettiğinde 36 yaşındaydı. Şah Cihan, hanımının ölümüyle hem eşinden, hem de danışmanından olmuştu. 2 yıl yas tuttu. Hatta bu iki yılda saçlarının tamamen ağardığı söylenir.

Batılılar bu bina için ‘aşkın abartılı ifadesi’ dese de, aslında ‘İslam’ın kadına verdiği değer’i sembolize ediyor denebilir.

1632'de inşaasına başlanan eser, 22 yıl sonra 1654'de tamamlanmıştır. Binanın yapımında 20000 işçi çalışmıştır. Yapının mimarları, Mimar Sinan'ın talebelerinden Mehmet İsa Efendi ve Mehmet İsmail Efendi ile yapıdaki yazıları yazan Hattat Serdar Efendi’nin, eserin yapımı için Şah Cihan tarafından İstanbul'dan davet edildiği söylenir. Mimar olarak bazı isimler anılsa da hiç kimsenin ismi resmi olarak kaydedilmemiş ve kesinlik arzetmez. Belki de bu, sadece burada kalanların ismini ölümsüzleştirmek için uygulanmış bir karardır.

Netice itibariyle bir anıt-mezar olsa da, Taç Mahal yapısındaki kusursuzluğuyla, üzerindeki işlemeleriyle, simetrik yapısıyla, çevresindeki bahçesiyle, havuzu ve ona akseden silüetiyle günün farklı zamanlarında farklı bir güzellik arzeder.




Taç Mahal, geniş bir avlu içinde, dört köşesinde 4 minare bulunan, 75 metre yüksekliğinde beyaz mermerden bir anıt kubbedir. Minareler muhtemel bir depremde ana yapıya zarar vermesin diye dışa doğru hafif meyillidir.Yüksek duvarla çevrili avlu kapısından Taç Mahal’in bulunduğu bahçeye girilir. Bu kapının, bir kadının yüzünü örten ve nazikçe açılması gereken bir peçe olduğu düşünülür. Bahçe içinde ince uzun bir havuz ve bahçenin sonunda kubbeli yapı yer alır. Kubbenin bir yanında cami, diğer yanında simetriyi bozmamak için inşa edildiği tahmin edilen bir konuk evi vardır. Konuk evi artık bugün kullanılmasa da cami Cuma günleri Cuma namazı kılmaları için sadece müslümanlara açıktır.

Taç Mahal'in yapımında parlak, ince mavi damarları olan beyaz mermer kullanılmıştır. Aynı mermerden yapılan ve yerden yüksekliği 82 metre olan kubbe, inciyi andırır ve kadını temsil eder. Bir başka zaviyeden, tepede bulunan kubbe Cennet’i, kubbenin oturduğu kare bina dünyayı temsil eder. Kubbe üzerinde altınlı bir alem vardır. Anıtın dört yanına Hattat Serdar Efendi tarafından Yasin suresinin tamamı yazılmıştır.



Bina tamamen mermerdir. 322 km mesafeden getirtilmiştir. Fakat fotoğraflarda görüldüğü gibi sadece mermerden müteşekkil değildir. Binlerce kıymetli taş mermerlere işlenmiştir. Hattatlık eserleri için siyah mermer kullanılmıştır. Süslemeler için de farklı renklerde taşlar kullanılmıştır. Bu yüzdendir ki üzerinden yüzyıllar geçse de renklerde solma olmamıştır.

Romantik görünüşü ile herkesi büyüleyen, Doğulu Batılı birçok ünlü yazar ve şaire ilham kaynağı olan Tac Mahal, mehtaplı gecelerde bile aydan daha parlak görünür. Tac Mahal, 1983’ten bu yana UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır …





alıntı

Read more »

10 Temmuz 2009 Cuma

Erzurum Civil Peyniri











yapımında daha çok yağsız inek sütü kullanılır , civil peynir yağı az ve kalorisi düşük olduğundan kilo problemi olanlar ile diyet yapanlar için ideal bir peynirdir .


erzurumvedunya

Read more »

9 Temmuz 2009 Perşembe

bir kitap...

Kitabı henüz okuma fırsatım olmadı , kitap Cemalnur Sargut http://www.cemalnur.org imzasını taşıyor . Kitaptan not olarak Bakara suresi Hz .Muhammed 'in ( s.a.v. ) Medine ' ye hicret etmelerinden sonra inen ilk süredir . Bakara süresi için alimler ; Kuran 'ın zirvesi el - Bakara süresidir. Kur' an canlı bir cisme benzetilecek olursa Fatiha başı , el - Bakara gövdesinin en önemli kısmı , diğer süreler de kolları bacakları derecesindedir demişlerdir ...

Read more »

Erzurum Lor Dolması


Lor Dolması



Malzemeleri
evelik yaprağı

İç Malzemeleri
taze lor (çökelek)
bulgur

süt kaymağı
Tuz


Üzeri için
tereyağı
kırmızı pul biber
yoğurt (sarmısaklı isteğe bağlı )

Yapılışı

Yapraklar yumuşaması için kaynar suda bir taşım haşlanır. Taze lor içerisine süt kaymağı, tuz, haşlanmış bulgur yaprağa konarak sarılır. Yağlanmış tepsiye düzgün bir şekilde dizilir. Üzerine yarım su bardağı su ilave edilerek orta sıcaklıktaki fırında pişirilir. Servis yaparken üzerine eritilmiş tereyağı dökülür , isteğe bağlı olarak kırmızı biber ve yoğurtla da servis yapılabilir.


Afiyet Olsun

erzurumvedunya

Read more »

8 Temmuz 2009 Çarşamba

...

Sincan Uygur Özerk Bölgesindeki Uygur Türklerine Yaptıkları KATLİAMDAN Dolayı
Çin Mallarına BOYKOT Çağrısı!!!

Read more »

palandöken skicenter - Erzurum
















büyük resim boyutu için resim üzerine tıklayınız

Read more »

palandöken...albüm2 Erzurum









Read more »

palandöken..Erzurum














Palandöken Kayak Merkezi

Palandöken günde toplam 32 bin kişinin kayak yapabileceği, uluslararası yarışmalar hatta kış olimpiyatlarının düzenlenebileceği, imkânlara sahiptir. Palandöken Kayak Merkezindeki pistler dünyanın en uzun ve dik kayak pistleri arasında yer almaktadır. En uzun pisti 13 km. olan kayak pistlerinin toplam uzunluğu 28 km.yi bulmaktadır. Palandöken Dağı'nda yaklaşık 12 (Doğal) pist var. Bu pistlerin her biri farklı zorluk seviyelerindedir. En zoru Ejder Pisti; Uluslararası Kayak Federasyonu'ndan da tescilli. Pistin 3125 metredeki zirvesinde. Başlangıç yeriyle varış noktası arasındaki yükseklik farkı 1000 m. olan Palandöken'de Slalom ve Büyük Slalom yarışmaları için 2 adet tescilli Kayak Pisti mevcuttur. (Ejder Pisti ve Kapıkaya Pisti)

Read more »

7 Temmuz 2009 Salı

...

Bilimin kendi içinde inanılmaz bir güzelliği olduğuna inanıyorum . Laboratuardaki bilim adamı , sadece bir teknisyen değil , aynı zamanda , doğanın sırları karşısında , peri masallarını büyük bir hayranlık ve şaşkınlıkla dinleyen bir çocuk gibidir .

Marie Curie

Read more »

ayran aşı...

Ayran Aşı

Malzemeler :
1 kase haşlanmış buğday ( aşurelik buğday)
su
1 kase yoğurt
2 çorba k.un
1 yumurta



Köftesi için:
100 gr. kıyma



Sosu için ( Sokarac):
1k. soğan
1 çorba k.tereyağı
aş otu
tuz




Hazırlanışı :
Tencereye suyu alın.Su kaynadıktan sonra üzerine haşlanmış buğdayı ilave edip tekrar kaynatın. Terbiyesi için bir karıştırma kabına 1 kase yoğurdu alın.Yoğurdun üzerine 1 adet yumurta ve 2 çorba kaşığı unu ilave edip karıştırın.Üzerine ilk önce soğuk su ilave edip daha sonra sıcak su ilave edip terbiyeyi tencereye buğdayın üzerine ilave edip bir taşım daha kaynatın. Köftesi için kıymayı yoğurup fındık büyüklüğünde hazırlayıp una bulayın.Daha sonra köfteleri kızartın. Köfteleri tencereye ekleyin. Sosu için tavaya tereyağını alın.Soğanı yemeklik kesin.Tavaya soğanı alın kavurun.Soğan kavrulduktan sonra üzerine ince kıyılmış aş otunu ilave edin.Üzerine tuz ilave edip tavayı ocaktan alın. Çorbayı servis tabağına alın. Üzerine sosunu (sokaracını ) ilave edip servis edin.





afiyet olsun

erzurumvedunya

Read more »

6 Temmuz 2009 Pazartesi

pencere...


PENCERE

Genç bir çift, yeni bir mahallede yeni evlerine taşınmışlar. Sabah kahvaltı yaparlarken, komşuları da kendi bahçelerinde çamaşır asıyormuş. Kadın kocasına “Bak, çamaşırları yeterince temiz değil, çamaşır yıkamayı bilmiyor, belki de doğru sabunu kullanmıyor.” demiş. Kocası ona bakmış, hiçbir şey söylememiş, kahvaltısına devam etmiş.
Kadın, komsusunun çamaşır astığını gördüğü her sabah ayni yorumu yapmaya devam etmiş. Bir ay kadar sonra, bir sabah, komşusunun çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın çok şaşırmış. Bak demiş kocasına ' Çamaşır yıkamayı öğrendi sonunda, merak ediyorum, kim öğretti acaba?'
'Ben bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi sildim' diye cevap vermiş kocası.
Hayatta da böyle değil midir?
Başkalarını izlerken gördüklerimiz, baktığımız pencerenin ne kadar temiz olduğuna bağlıdır.

Read more »

moda...

Modacı Dilek Hanif

Read more »

ışık zinciri...


Romy Grasgruber ile Maria Sofaly adlı Avusturyalı üniversite öğrencisi iki genç kızın Facebook' ta kurdukları grup üzerinden yaptıkları '' Şimdi Işık Zinciri ' nin tam zamanı . Meşale bizden , Haydi sen de gel '' çağrısı üzerine önceki akşam (19.06.2009), Viyana kent merkezindeki ulusal parlemento binasının öünde 3500 kişi toplandı.

Read more »

çölyak


Çölyak bir ince barsak ailerjisidir. Bu allerji buğday, arpa, yulaf, çavdar gibi tahılların içinde bulunan gluten ismi verilen proteine karşı ince bağırsağın ömür boyu sürecek bir hassasiyet göstermesi olarak tanımlanır.

Read more »

olduğun gibi görün ...

Güneş gibi ol şefkatte,merhamette.
Gece gibi ol ayıpları örtmekte.
Akarsu gibi ol keremde,cömertlikte.
Ölü gibi ol öfkede ,asabiyette.
Toprak gibi ol tevazuda,mahviyette.
Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol.


Mevlana

Read more »

...


Türkiye, Sinem Örsçek’i Cumhurbaşkanı Gül’e çıkışıyla tanıdı. Hacettepe mezunu işsiz genç kadın, taziye ziyareti için İzmir’e giden Gül’e “Bu insanlar sizi neden alkışlıyor anlamıyorum” dedi.
Şimdi hem iş teklifleri hem de evlilik teklifleri alıyor ...

Read more »

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Peygamber

Son Peygamber ( Prophet )

Read more »

3 Temmuz 2009 Cuma

pirpirim aşı (semizotu)




Malzeme :
200 gr et
1 kg pirpirim
1 çay b. nohut
1 çay b. bulgur
1 çay b. börülce
1 çay b. yeşil mercimek
1 soğan
5 diş sarımsak
2 kuru kırmızı biber
2 çorba k. tereyağı
1 tatlı k. nar ekşisi
karabiber, kırmızı biber
tuz, nane
sıvıyağ





Hazırlanışı :
Tencereye sıvıyağı alın.Üzerine 200 gr.eti alın. Soğanı sarımsakları çok ince olarak kesin. Tencereye soğanı ve sarımsakları ilave edin. Etleri yarı kıvamda pişirin. Üzerine nohut,bulgur,börülce,yeşil mercimeği ve 2 adet kuru kırmızı biberi ilave edin. Üzerine tuz,nar ekşisi ilave edin. Tavada 2 çorba kaşığı tereyağını ve taze naneyi soteleyin. Pişen yemeğnizi servis tabağına alın.Üzerine naneli sosu döküp servis edin.




Afiyet olsun
kaynak : Oktay Usta

Read more »

funda arar

Read more »

cam balkon...


ABD'nİn Chicago kentinde bulunan 422 metre yüksekliğindeki 108 katlı Sears Kuleleri'nin 103'üncü katına tamamen camdan bir balkon yapıldı. İsteyen, 5 santimetre kalınlığındaki bu balkondan 412 metre aşağıyı izleyebiliyor. Kenti ayaklar altına almanın bedeli ise kişibaşı 15 dolar. Cam balkona en büyük ilgiyi ise çocuklar gösteriyor. 1973 yılında yapılan Sears kulelerini her gün 25 bin kişi ziyaret ediyor. Bina bir zamanlar dünyanın en yüksek binasıydı.
alıntı

Read more »

bir kitap...


Read more »

kadayıf dolması

Kadayıf Dolması






malzemeleri

250gr tel kadayıf

200gr çekilmiş ceviz

4 yumurta

kızartmak için sıvıyağ




şerbeti için

2.5 su bardağı toz şeker

2 su bardağı su

yarım limonun suyu




Yapılışı
Avuç içi büyüklüğünde parçalar koparın ortasına çekilmiş ceviz yerleştirip dolma gibi sararak kapatın . Bir kapta yumurtaları çırpın hazırladığınız kadayıf dolmalarını yumurtaya batırıp kızgın yağda kızartın .



Şerbetin Yapılışı
Su ve şekeri bir tencerede kaynatın limon suyunu ekleyin 1 -2 dk. daha kaynatıp ateşten alın soğumaya bırakın .Sıcak kadayıf dolmalarını soğuk şerbete atın şerbeti çekince servis tabağına alın ( şerbetin soğuk veya sıcak olması isteğe bağlı )



Afiyet olsun







Kadayıf dolması özellikle Erzurum ‘ da Ramazan sofralarının vazgeçilmez bir tatlısıdır

Read more »

2 Temmuz 2009 Perşembe

zeytinyağı...

ZEYTİN, Kur’an-ı Kerim’de birçok defa zikredilir ve insanlara çeşitli faydalar sağladığı kaydedilerek, bunda düşünen kimseler için ders olduğu hatırlatılır (Abese 29, Nahl 10). Tin sûresinin ise incir ve zeytine yeminle başlanması dikkat çekicidir.

Peygamberimiz (sav) “Zeytinyağı yiyin ve onunla yağlanın! Zeytinyağıyla tedavi olun! Çünkü o, bereketi bol ve mübarek bir ağacın meyvesinde çıkartılmaktadır” buyurmuştur. Hadiste zeytinyağını sadece yememiz değil sürülmemiz de ayrıca tavsiye edilmiştir.
Aradan 14 asır geçmesine ve kozmetik olarak bin bir türlü merhem, jel ve likit ortaya çıkmasına
rağmen, zeytinyağı yine revaçtadır, üstelik değeri giderek daha da artmaktadır.






Kurak iklimlerde ve sığ topraklarda dahi hayatta kalabilen zeytin ağacı sert ve dayanıklıdır. Kesimden sonra yeniden hayata dönebilme özelliğiyle 3000 yıl yaşayabilme kapasitesine sahiptir. Bir ağaç öldüğünde kökünden yeni ağaç filizlenmeye başlar.
Zeytinin ve zeytinyağının sağlığımıza sayısız faydalar kattığını biliyoruz. Yemeklere verdiği o nefis lezzetin yanı sıra, bu narin meyve ve yağ; kolesterolü düşürür, kalp hastalıklarını, kireçlenmeyi ve barsak hastalıklarını önler.
Bunların yanında zeytinyağını gerek yemeklerde kullanmanın gerekse içmenin (kaşıkla veya bardakla) ihtiva ettiği A, D, K ve E vitaminleri sayesinde yaşlanmayı geciktirdiği bilinir. Zeytinyağı kalp atışlarının düzenlenmesine ve hücrelerin yaşlanmasını geciktirmeye yardım eden antioksidan maddeler içerir. Sindirime yardımcı olur, kabızlığı ve hemoroid (basur) hastalığını önler. Vücuda kalsiyum alınışını kolaylaştırır. Cildin hem görünüşünü hem de yapısını güzelleştirir. Ayrıca kanser riskini azaltır, yüksek tansiyonu düşürür.
• Cilde ve saça inanılmaz güzellik katar. Kuru cildi canlandırır, kırışıklıkları azaltır. Zeytinyağı cildi yumuşatır ve esnek, pürüzsüz bir görünüm verir.
• Uzun süre ayakları üzerinde kalanlar için : Zeytinyağı yorgun ayakları dinlendirir ve canlandırır. Zeytinyağının mükemmel yumuşatma ve nemlendirme kapasitesi vardır. Çatlak ve kuru ayakları tedavide birebirdir.
• Vücut masajı zeytinyağı ile yapıldığında kan dolaşımını artırır ve dokulara oksijen taşır.
• Zeytinyağı sabunu doğal, saf bir temizleyicidir ve vücudu nemlendirir. Yumuşatıcı ve rahatlatıcı etkisi sayesinde cildi ve saçları temizlerken yumuşatır, nemlendirir. Aynı zamanda her tür hassas cilt için bile güvenlidir.
• Kurumuş ve çatlamış dudak için merhem olarak kullanılabilir.
• Kurumuş saçların dayanıklılığını ve esnekliğini artırır.
• Tırnakları güzelleştirir ve güçlendirir.
• Banyo suyuna katıldığında canlandırır ve yumuşaklık sağlar.
• Bebeklerin poposundaki pişiğe ve başlarındaki konak problemlerine çok iyi gelir.
• Bebeğe zeytinyağı ile uygulanan masaj sağlıklı ve canlandırıcıdır.
• Kuru ve çatlak ciltlere yararlıdır.



Hakikaten zeytin, yaprağından yağına kadar şaşırtıcı ve hayranlık verici pek çok özelliğe sahiptir








Read more »

iş blogları...


Bu gün gazetede şöyle bir yazı okudum iş blogları olduğunu ve şirket yöneticilerinin bu sayfaları takip edip iş teklif ederek eleman bulduğunu yazıyordu
Kendine iş blogu yapan var mı ? veya takip edenler

Read more »

cağ kebap



CAĞ KEBAP







Erzurum’a özgü olan cağ kebabı, önceden terbiye edilmiş etin yatık bir şiş üzerinde kömür ateşi eşliğinde pişirilmesiyle hazırlanır. Cağ adı verilen şişler kullanılarak servis yapıldığından bu adı almıştır. Servisi, yine Erzurum’a özgü lavaş ekmeği ile beraber yapılır.






Not: Birçok yerde, yanlış olarak ‘çağ kebabı’ şeklinde telaffuz edilmektedir.Doğrusu Cağ Kebap’tır

Read more »

mendil...

MENDİL

Bayramlarda hali vakti yerinde evlere el öpmeye gittiğimizde , şekerle birlikte mendil de alırdık . Bir yığın mendilimiz olurdu . Doğru ya , o zamanlar selpak ya da ıslak mendil yoktu . Okula giderken annemiz temiz bir mendil koyardı cebimize . Erkeklerin mavi , kızların da pembeli , süslü ..

Read more »

rüzgar


Rüzgar


Penceremin perdesini Havalandıran rüzgar Denizleri köpük köpük Dalgalandıran rüzgar
Gir içeri usul usul Beni bu dertten kurtar
Yabancısın buralara Nerelerden geliyorsun Otur dinlen başucuma Belli ki çok yorulmuşsun
Bana esmeyi anlat Bana sevmeyi anlat Bana esmeyi anlat Esip geçmey anlat
Anlat ki çözülsün dilim Ben rüzgarım demeliyim Rüzgarlığı anlat bana Senin gibi esmeliyim



Leman Sam

Read more »

karakter...

Karakter Eğitimi ….


Hangi karakter özelliklerini bir çocuğa ya da bir bireye kazandırmamız gerekiyor ?
Karakter özelliklerini sıfat olarak ele aldığımızda 400 maddelik bir listeyle karşılaşabiliyoruz . Üstelik bu özelliklerin önemli bir kısmı da olumsuz : Bencil olmak , tembel olmak , gösterişçi olmak …

Yaptığımız incelemenin sonucunda her insanda olmazsa olmaz 7 karakter özelliği tespit ettik .

Yaratıcılık ve Problem Çözme , Sorumluluk Alma ve İnisiyatif Kullanma , Odaklanma ve Öz – Disiplin , Dürüstlük ve Tutarlılık , Empati , Takım Çalışması ve İşbirliği , İyimserlik ve Motivasyon .


alıntı

Read more »

Çocuklarımıza kitap okumayı sevdirelim

Read more »

üniversite

ÜNİVERSİTE


Uyurken ya da uyanıkken hiç fark etmez . ÖSS , üniversite , ÖSS , üniversite . . .
diye sayıkladınız . Doğru mu ? Üniversiteye kapağı attınız . Tebrikler . Artık sayıklamalar da sona erdi diyorsanız yanılıyorsunuz . Çünkü üniversitede muhtemelen şunları sayıklayacaksınız : Vize , final , proje teslimi , ödev . . . Yaz tatilinde sayıklamaya ara verebilirsiniz . Tabii bütünleme ya da yaz okulu derdiniz yoksa

Read more »

universiade2011 erzurum..

Read more »

doğru..

DOĞRU ERKEK DOĞRU KADIN.... ?

Birkaç yıl önce bir uçak yolculuğu sırasında yanımdaki koltukta oturan bir adamın alyansını sağ elinin işaret parmağına taktığını fark ettim. O anda yorum yapmaktan kendimi alamadım.'Bayım alyansınızı yanlış elinize takmışsınız dedim 'Adam bunun üzerine bana dönerek ;'yanlış kadınla evlendim de ondan' diye karşılık verdi.

Read more »

öpmek taklit ...




Öpmek Taklit Sayılmaz



Sevdim o reklamı . Reklamını yaptığı ürüne katkısı olur mu bilmem . Ama sevdim işte ... Senaryoların böylesi insani boşluklarımızı bulanını , unutulmuş yanlarımızı vuranını seviyorum ben . Çocuk annesi için geçiriyor aklından : “ O da süt içiyor , beni taklit ediyor .O da yürüyor ;beni taklit ediyor …O da öpüyor ama öpmek taklit sayılmaz . ’’


Dedim ya sevdim reklamı . Süte değil secdeye iştahımı artırdı . Secde de alnımıza değen kutsi bir öpücük değil midir ? Kocaman bir “ Aferin ! ’’ değmez mi can kulağımıza her secdede ? ‘ Seni onaylıyorum . Varlığın benim için çok çok önemli . İyi ki var ettim seni . Sen bi ‘tanemsin . ” haberini duymaz mı insan alnını secdeye değdirdiği her demde ? Yine yine ama hep yeni. Tekrar ama hep taze . Çok kereler ama ilk ve son defa . Var edildik diye bir defa ...


Başkaca var ediliş yok ki … Taklidi değil ki bir anımız bir sonrakinin . Kopyası değil ki bugünümüz bir öncekinin . Nefesimiz gibi her dem yeni , hep ilk defa ,
Hep son defa … Taklit sayılmaz öpücük …




Alıntı

Read more »

1 Temmuz 2009 Çarşamba

universiade2011

Read more »

İshak Paşa Sarayı ( palace )





İshak Paşa Sarayı

Görkemli özel mimarı yapısı, anıtsal taç kapıları, haremi, salamlığı, cami ve yüzlerce odası ile görülmeye değer bir şah eserdir...Sanki bir saray değil, tüm heybetiyle canlı bir tarih, her tarafı sır dolu bir efsanedir. Onu anlamak için yakından görmek, gezmek gerekir...
Bu görkemli yapının mimarı meçhuldür, onun için halk, sarayın yapımı ve tarihi hakkında bir çok efsane anlatır. Sarayı gezerken, masal dünyasının saraylarını görmüş gibi hayal güçleriniz harekete geçer, güzellikler karşısında efsanelerde anlatılanlar bir bir gözlerinizin önünde canlanır...
Bir kartal yuvasını andıran ve çevresiyle ahenk oluşturan bu muazzam yapıya hayran kalmamak elde değil...






İshak Paşa Sarayı, Ağrı Dağı'nın yakınında, Doğubeyazıt'ın 5 kilometre uzağında eski Doğubeyazıt yanında sarp kayalar üzerine kurulmuş, kartal yuvasını andıran 116 odalı bu saray aslında türbesi, camii, surları, iç ve dış avluları, divan ve harem salonları, koğuşları ile bir bey kalesidir.
Türk mimarisinin en güzel örneklerinden olan İshakpaşa Sarayı;
Türkistan, Selçuklu ve Osmanlı mimari özelliklerini birleştiren bir yapıdır. Camiinin kubbeleri Türkistan kubbeleri gibidir. Saray Topkapı Sarayı'nı andırır, kapıları ise Selçuklu stilindedir

Read more »

Modacı Cemil İpekçi

Read more »


Yeşil Bİr Doğa İçin


Yeşil bir doğa , yeşil bir çevre için ……
Oturduğumuz sokağı , mahalleyi , şehiri ağaçlandırmaya bir başka deyişle yeşile boyamaya ne dersiniz ? Birbirinden güzel önerilerim var bilmem sizde bana katılır mısınız ?
Doğum

günlerinde bir fidan hediye edebilirsiniz .
Nikahınız da nikah şekeri yerine çifler davetlilere fidan dağıtabilirler . ( Her dağıtılan fidanın ekildiğini düşünürsek onlarca , yüzlerce , binlerce …. ağaç olur demek bu )
Bir arkadaşım

ada aynı tavsiyede bulunarak , sağolsun oda benim bu düşünceme aynen katıldı ve nikahında davetlilere 400 fidan dağıtarak hepsinin dikilmesini sağladı. Şi

mdi o fidanlar kocaman birer ağaç bazıları kiraz bile veriyor …
Siz de böyle ya

pın ( ister çam , kiraz , vişne ,ister leylak … dağıtın )


Çevreyi yeşillendirmeyi sadece yerel yönetimlerden beklemiyelim. Bunun için kendimiz de çalışalım ne dersiniz ? Size uyan bir günde kadın , erkek sigaraları söndürerek ailecek birer fidan alıp dikmeye ….

Bütün ülke olarak İstanbul’ dan Erzurum ‘a , Ankara ‘dan Iğdır ‘a , İzmir ‘den Kars ‘a ,

Konya’dan Hakkari ‘ye … yapmaya ne dersiniz ?…


Bütün ülkeyi yeşillendirmeye varmısınız ?

Read more »

Demir Tatlısı ( Erzurum'a Özgü)




DEMİR TATLISININ TARİFİ



Demir tatlısınının hamurunun hazırlanışı:

· 1 su bardağı süt (ılık)
· 1 su bardağı yoğurt
· 2 su bardağı un
· 4 adet yumurta
· 1 çay kaşığı kabartma tozu

BU MALZEMELER BİRBİRİYLE KARIŞTIRILARAK AKIŞKAN KIVAMDA HAMUR OLUŞTURULUR.

Demir yağda kızdırıldıktan sonra hamura batırılır.

Hamura batırılması esnasında hamurun demiri aşmamasına dikkat edilir.

Kızmış yağın içerisinde kalıp silkelenerek hamur kalıptan sıyrılır.

Yağda kızaran hamur soğuduktan sonra üzerine soğuk şerbet dökülür.

AFİYET OLSUN



Read more »